Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
1. Günlük olaylar veya düşüncelerle ilgili konular işlenir.
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
Gazete ve dergilerde yer alan fıkralar bir düşünceyi, yazann başından geçen bir olayı veya alelade bir konuyu da işleyebilirler. Günümüzde gazete ve dergilerde hemen her konuda fıkra yazılabildiğini görmekteyiz. Edebiyat, televizyon, siyaset, sinema, gezi, tiyatro bu konulardan bazılarıdır.
Fıkralar kısa ve yoğun anlatılardır. Yazarın üslubu fıkrada rahatlıkla sezilebilir. Üslubun sezilmesi demek, yazarın bir birey olarak yazıda varlığını, kimliğini görebilmemiz demektir. Yazar, mizahî, alaycı veya ciddi bir edayla yazısını kaleme alabilir. Bu, tamamen onun tercihine bağlıdır. Fıkra türünde bir yazı yazıyor olması onun üslubuna bir sınırlama getirmez.
Fıkra yazarı, ele aldığı konuda kişisel düşüncelerini açıklar. Onun bir düşünceyi savunma veya çürütme gibi bir amacı yoktur. Dolayısıyla kanıtlar sunması gerekmez.
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile arasında sıkı bir bağ kurar.
Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın periyodik olarak genel bir başlık altında günün sosyal ve siyasî olaylarını kendi bakış açısına, siyasî, ideolojik eğili-mine ve düşünce yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum yazılarına fıkra denir. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
* Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı, Şinasi’nin 1860 yılında Agâh Efendi ile birlikte çı-kardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla başlamıştır. O zamandan günümüze kadar fıkra yazan başlıca yazarlar şunlardır: Namık Kemal, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Burhan Felek, Peyami Safa, Refi Cevat Ulunay, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Necip Fazıl Kısakürek, Nazlı Ilıcak, Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Ekşi, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, İlhan Selçuk, Ergun Göze, Hasan Pulur, Mehmet Barlas, Fehmi Koru, Ta-ha Akyol, Gürbüz Azak, Ahmet Taşgetiren, Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen, Gülay Göktürk.
Tarih: 2016-03-02 01:56:13 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Fıkra Türünün Özellikleri Nedir
2. Konular tarafsız bir şekilde ele alınmalıdır.
3. Düşünceyi ön plânda olmalıdır.
4. Konular çok değişik açılardan ele almadan, ayrıntılara inmeden işlenir.
5. Yazılanlara okuyucuyu inandırma zorunluluğu yoktur.
6. Yazılanlar okuyucunun ilgisini çekmelidir.
7. Nükteli fıkralardan, kıssalardan, vecize ve atasözlerinden faydalanılmalıdır.
8. Açık, sade ve akıcı bir dil kullanılmalıdır.
Fıkra Türünün Diğer Özellikleri
Gazete ve dergilerde yer alan fıkralar bir düşünceyi, yazann başından geçen bir olayı veya alelade bir konuyu da işleyebilirler. Günümüzde gazete ve dergilerde hemen her konuda fıkra yazılabildiğini görmekteyiz. Edebiyat, televizyon, siyaset, sinema, gezi, tiyatro bu konulardan bazılarıdır.
Fıkralar kısa ve yoğun anlatılardır. Yazarın üslubu fıkrada rahatlıkla sezilebilir. Üslubun sezilmesi demek, yazarın bir birey olarak yazıda varlığını, kimliğini görebilmemiz demektir. Yazar, mizahî, alaycı veya ciddi bir edayla yazısını kaleme alabilir. Bu, tamamen onun tercihine bağlıdır. Fıkra türünde bir yazı yazıyor olması onun üslubuna bir sınırlama getirmez.
Fıkra yazarı, ele aldığı konuda kişisel düşüncelerini açıklar. Onun bir düşünceyi savunma veya çürütme gibi bir amacı yoktur. Dolayısıyla kanıtlar sunması gerekmez.
Fıkra’nın Yazılma Amacı
Fıkraların amacı, siyasî, kültürel, ekonomik, toplumsal vb. konuları çok defa eleştirel bir bakış açısıyla anlatarak kamuoyunu yönlendirmektir. Fıkralarda kesin olmaktan ziyade güzel, hoş sonuçlara varmaya; canlı, ilgi çekici olmaya özen gösterilmelidir. Yazar kendi duygu ve düşüncelerini en başarılı şekilde yansıtarak okuyucu ile arasında sıkı bir bağ kurar.
Not: Bu tür fıkraları, kısa hikâye niteliğindeki, nükteli, mizah öğesi taşıyan fıkralarla karıştırmayınız. Bu tür fıkralarda dinleyeni güldürmek, eğlendirmek ön plandadır. Oysa köşe yazılarında okuyucuyu düşündürmek, güncel bir sorunu dile getirmek esastır.
Fıkra Türünün Özellikleri Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri
Gazete ve dergi gibi süreli yayınlarda, bir yazarın periyodik olarak genel bir başlık altında günün sosyal ve siyasî olaylarını kendi bakış açısına, siyasî, ideolojik eğili-mine ve düşünce yapısına göre değerlendirdiği kısa yorum yazılarına fıkra denir. Yazarın, gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duymadan yazdığı kısa, günübirlik yazılardır.
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil tabiidir. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir hava sezdirilir.
* Türün ünlüleri, Ahmet Rasim, Falih Rıfkı, A. Haşim, H. Cahit Yalçın, Peyami Safa.
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı ne zaman başlamıştır?
Türk edebiyatında fıkra yazarlığı, Şinasi’nin 1860 yılında Agâh Efendi ile birlikte çı-kardıkları Tercüman-ı Ahval gazetesindeki yazılarıyla başlamıştır. O zamandan günümüze kadar fıkra yazan başlıca yazarlar şunlardır: Namık Kemal, Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Falih Rıfkı Atay, Burhan Felek, Peyami Safa, Refi Cevat Ulunay, Orhan Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Necip Fazıl Kısakürek, Nazlı Ilıcak, Rauf Tamer, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Ekşi, Uğur Mumcu, Abdi İpekçi, İlhan Selçuk, Ergun Göze, Hasan Pulur, Mehmet Barlas, Fehmi Koru, Ta-ha Akyol, Gürbüz Azak, Ahmet Taşgetiren, Cengiz Çandar, Yavuz Gökmen, Gülay Göktürk.
Tarih: 2016-03-02 01:56:13 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx